Biyolojik parçalarla dijital dünya! Bilgisayarların biyolojik sınırları

Cortical Labs Tarafından Geliştirilen Biyolojik Bilgisayar, Bilim Dünyasını Etkiliyor

Avustralya merkezli Cortical Labs’in geliştirdiği CL1 adlı biyolojik bilgisayar, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.

İnsan kök hücrelerinden türetilen nöronlarla çalışan bu sistem, sadece 20 watt enerji tüketerek geleneksel silikon tabanlı bilgisayarlardan çok daha az enerji harcıyor. CL1, özel bir yazılım olan “biOS” tarafından destekleniyor ve karmaşık hesaplama görevlerini biyolojik bir ağ üzerinden gerçekleştiriyor. Bu yenilikçi yaklaşım, biyolojik mikroişlemcilerin ve biyolojik parçalarla tasarlanan bilgisayarların geleceğini belirleyebilecek potansiyele sahip.

Biyolojik bilgisayarlar, sadece nöronlarla sınırlı değil. DNA tabanlı hesaplama sistemleri de bilim insanlarının dikkatini çekiyor. Rochester Üniversitesi’nden biyomühendis David Baker, DNA moleküllerinin veri depolama ve işlem kapasitesini inceledi ve şunları söyledi: “DNA, inanılmaz derecede yüksek bir depolama yoğunluğuna sahiptir. Bir gram DNA, teorik olarak bir exabyte veri saklayabilir. Bu, geleneksel sabit disklerin hayal bile edemeyeceği bir ölçektir.”

DNA bilgisayarları, özellikle paralel hesaplama yetenekleriyle öne çıkmaktadır. Geleneksel bir bilgisayar işlemleri sırasıyla yaparken, DNA tabanlı sistemler milyonlarca işlemi eşzamanlı olarak gerçekleştirebilmektedir. Ancak Baker, bu teknolojinin ticari kullanıma hazır hale gelmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti: “Hesaplama süreleri şu anda saatlerce sürebiliyor, bu yüzden ticari kullanım için henüz erken.”

Biyolojik mikroişlemcilerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayan isimlerden biri de MIT’ten sentetik biyolog Christopher Voigt’tur. Voigt’un ekibi, bakterilerin genetik yapısını yeniden programlayarak biyolojik devreler tasarladı. Bu devreler, mikroçip gibi bilgi işleyebilir ve Voigt, “Biyolojik sistemler, enerji verimliliği açısından silikon tabanlı sistemlerden daha üstündür. Gelecekte, biyolojik bilgisayarlar geniş bir alanda, çevresel sensörlerden tıbbi cihazlara kadar çok çeşitli alanlarda kullanılabilir.” dedi.

  • Heiner Linke liderliğindeki Avrupa’daki Bio4Comp projesi, biyolojik ağ tabanlı bilgisayarların gelişimine öncülük ediyor.
  • Uzmanlar, biyolojik bilgisayarların enerji verimliliği ve çevre dostu yapılarıyla dikkat çektiğini belirtiyorlar.

Bu biyolojik teknolojilerin, geleceğin teknoloji dünyasını ve diğer pek çok alanı nasıl dönüştüreceği merak konusu. Bilim insanları, biyolojik bilgisayarlar ve parçalarla tasarlanan bilgisayarların, teknoloji dünyasında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ettiğini dile getiriyorlar.

Biyolojik Bilgisayarlar ile Geleceğe Doğru

Bilim dünyasındaki bu yeniliklerin, yaşamımızı önümüzdeki on yıllarda nasıl etkileyeceği ise heyecan uyandırıyor. Ancak, bu teknolojilerin etik ve hukuki konuları da dikkate alınması gereken bir diğer önemli nokta olarak karşımıza çıkıyor. Biyolojik bilgisayarlar, insanlığın gelecekteki hesaplama kanallarını şekillendirecek gibi görünüyor.

Biyolojik verilerin gizliliği ve genetik bilgilerin kötüye kullanımı gibi konularda yeni düzenlemelerin yapılması gerekebilir. Ancak biyolojik bilgisayarlar ve parçalarla tasarlanan sistemler, teknolojik gelişmelerin sınırlarını zorlarken, aynı zamanda geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor.

Related Posts

Cihazlarınız ıslanınca aslında ne oluyor? İşte yanlış bilinen doğrular

İnternetteki forumlarda ıslanan cihazı kurutma tavsiyeleriyle dolu olsa da; sıvı koruması ve tamiratla ilgili sorunlu efsaneler, tüketiciler için gerçeği kurgudan ayırmayı zorlaştırıyor.

Apple ve Meta’nın akıllı gözlük yarışı kızışıyor

Apple CEO’su Tim Cook’un, artırılmış gerçeklik (AR) gözlük projesine adeta takıntılı hale geldiği ve Meta’dan önce kendi ürünlerini piyasaya sürmeye kararlı olduğu bildirildi. Şirket içinden bir kaynağın ifadesine göre Cook, “başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor.” Bu sırada Meta cephesinden gelen yeni bir rapor, şirketin kendi gözlük planlarında yön değiştirdiğini gösteriyor. Bu adım, AR gözlüklerine geçiş sürecini hızlandırmaya yönelik olabilir.

Instagram dört gözle beklenen yeniliği sonunda getirdi!

Instagram hem içerik üreticilerinin hem de diğer kullanıcılarının pozitif karşılayacağı beklenen bir yeniligi kullanıma sunmaya hazırlanıyor. Platformun uzun süredir eleştirilen fotoğraf kırpma bölümünün oranlarında değişikliğe gideceği açıklandı …

Opera’nın yapay zeka devrimi! Tarayıcı dünyasında yeni bir çağ

Norveç merkezli teknoloji şirketi Opera, internet tarayıcıları dünyasında bir ilke imza atarak yapay zeka destekli aracı Aria’yı tarayıcısına entegre eden ilk büyük tarayıcı oldu. Kullanıcıların internet deneyimini daha hızlı, kişiselleştirilmiş ve …

Instagram’da artık fotoğraf kırpmanıza gerek yok

Instagram, kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik bir adım daha attı. Uygulamanın başındaki isim Adam Mosseri’nin Threads uygulaması üzerinden yaptığı açıklamaya göre, artık 3:4 en-boy oranına sahip fotoğraflar Instagram’da orijinal haliyle paylaşılabilecek.

Lityum iyon pillerden üç kat daha fazla enerji taşıyacak yakıt hücresi

ABD’de araştırmacılar, elektrikli araçlarda kullanılan lityum iyon pillere kıyasla birim ağırlık başına üç kattan fazla enerji taşıyabilecek bir yakıt hücresi üzerinde çalışıyor.