Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Taleplerini Dile Getirmek İçin Ankara’ya Yürüdü
Mehmet Duran Boztepe / T24 Ankara
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (ÖSÖS), taban maaş, sözleşme güvencesi, işkolu düzenlemesi ve özlük haklarına ilişkin taleplerini duyurmak için dün saat 15.00’te Kadıköy’den Ankara’ya yürüyüş başlattı. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ankara Sözcüsü Fatih Özbek, özel sektörde çalışan öğretmenlerin çalışma koşullarını ve taleplerini T24’e anlattı.
“Taban Maaş Tarikat ve Cemaat Okulları Kârı İçin Kaldırıldı”
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin aldıkları maaşlar için belirli bir standart olmadığını ve çok sayıda öğretmenin her ders için 100 lira aldığını belirten Özbek, “Sendikamız kurulduğu günden beri ilk söylemimiz de taban maaştı. Taban maaş 2014 yılına kadar zaten var olan bir sistemdi. Taban maaş okullarının kalkmasının sebebi ise tarikat ve cemaat okullarının daha yüksek kâr elde edebilmesini sağlamak. Uygulamanın o zaman kalkmasını sağlayan müsteşar bugün Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin” diye konuştu.
Özbek, bazı özel eğitim kurumlarında “maaş iyileştirmesi” yapıldığını ancak ücretlerin buna rağmen yetersiz kaldığını vurgulayarak, öğretmenlerin çalışma koşullarını şu ifadelerle anlattı:
“Sektör içerisinde çalışan öğretmenlerin tamamı birbirinden çok büyük farklara sahip ücretlere çalışıyor. Kimi öğretmen ders saati bazlı ücretle çalışıp günlük asgarî ücretin bile altında ücretle yaşamına devam etmeye çalışıyor. Çocukların emanet edildiği öğretmenlerin ‘asgarî taban maaş’ uygulaması ile emeğinin karşılığını alabilmesi hedefleniyor”
“Tek Sözleşme ile Üç Farklı Yerde Çalışıyoruz”
Özbek, öğretmenlerle yapılan sözleşmelere iş verenlerin uymadığına dikkat çekerek, “İşe ilk başladığımda ünlü bir üniversite adıyla kurulmuş bir kursta çalıştım. Yaptığım sözleşme bir şubesi için geçerliyken beni üç farklı şubesinde çalışmaya zorladı, yemeğimi yolda yiyip derslere giriyordum” dedi.
“İşveren Sözleşmeyi 10 Ay ile Sınırlı Tutarak Öğretmenin Kıdem Tazminatını Engelliyor”
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin sözleşmelerinin sınırlı süreler için geçerli olduğunu vurgulayan Özbek, “10 ay sona erdikten sonra işveren öğretmen ile çalışmama hakkına sahip. Sözleşmenin 10 ay ile sınırlı olmasının sebebi ise kıdem tazminatı hakkını kazanmak için en az aralıksız 1 yıl çalışıyor olmak. İş veren sözleşmeyi 10 ay ile sınırlı tutarak özel sektörde çalışan bir öğretmenin kıdem tazminatı hakkı elde etmesini engelliyor” dedi.
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaşlarının yanında özel eğitim kurumlarının ücretlerine de değinen Özbek, “Mevcut ekonomik durum ile eğitim ücretleri el yakar duruma geldi. Özel eğitim kurumlarında hem kitap hem kıyafet hem de okul, dershane ücretleri ile veliler soyuluyor” diye konuştu.
“Maaş Yetersiz, Zamanında Ödenmiyor”
Özel eğitim kurumlarında çalışan çok sayıda öğretmenin, maaşlarının en az bir ayının eğitim öğretim yılı sona erene kadar ödenmediğine dikkat çeken Özbek, “aldığımız ücretler yaşama gayemizi sürdürmemiz için bile yeterli değil, üzerine bir de patronlar öğretmenin kötü iş koşullarından dolayı istifa etmesini engellemek için maaşlarımızı içeride bırakıyor” ifadelerini kullandı.
“Öğretmenlere Bayram, Tatil Yok”
“Devlet Kendi Eli ile Vatandaşını Özel Okullara Yönlendiriyor”
Özel Öğretmenler Sendikası üyesi bir öğretmenin çocuğunu devlet kreşine yazdırmak için 7 bin lira ödediğini söyleyen Özbek, “Veliler çocukları daha iyi eğitim alsın diye devlet okullarına da para veriyor. Devlet kendi eli ile vatandaşını özel okullara yönlendiriyor” diye konuştu.
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin maaşlarının yetersiz olduğunu vurgulayan Özbek, “Sendikal mücadele ile bir özel okulda çalışan öğretmenlerin maaşının, o günün asgari ücreti olan 5 bin 500 liradan 85 bin liraya çıkmasını sağladık. Bu da sendikalaşmanın önemini gösteriyor” ifadesini vurguladı.