Biz genellikle tarihe etki etmiş büyük erkek figürleri duyarız. Her başarılı erkeğin arasında bir kadın vardır klişesine girmiyoruz. Bu sefer tarihe etki etmiş, dünyada fark yaratmış 15 kadından bahsedeceğiz. İşte bütün kızlara ilham vericek o liste:
Kaynak: https://www.bbc.co.uk/newsround/42872803
1. Jane Austen:
Eserlerini ya da eserlerinin uyarlamalarını hepimiz duyduğumuz ünlü yazarla başlayalım. Henüz 41 yaşında ölmüş olmasına rağmen edebiyat dünyasını ve İngiliz kültürünü derinden etkilemeyi başardı. Kısa hayatındaikisi o öldükten sonra yayınlanan altı roman yazmayı başardı. Yedinci tamamlanmamış bir romanı olduğu da söyleniyor. Gurur ve Önyargı, Emma, Aşk ve Mantık en çok bilinen eserleri arasında. Peki yaşamı sırasında kitaplarını anonim olarak yayımladığını da biliyor musunuz? Bu yüzden hayatı boyunca hak ettiği övgüyü hiç alamadığı konusunda hem fikir olabiliriz.Kendisini tam olarak feminist olarak tanımlayamasak da kendisinden sonra gelen feminist yazarların önünü açtığını söyleyebiliriz.
2. Florence Nightingale:
İsminden de anlayabileceğiniz üzere kendisi 1820 yılında İtalya’da Florensa’da dünyaya gelmiş bir savaş kahramanı. Kendisi aslında çok varlıklı bir aileye doğmuş ancak hemşirelik yapmaya başlaması üzerine ailesinin tepkisini çekmiş.
Ömrünü başkalarına yardım etmeye adamış olan Nightingale bir savaş kahramanı hemşire. Kırım savaşı sırasında hemşirelik yapması için İngiltere’den bir mektup alınca Londra’ya taşınmış. Bu şekilde kendisi resmi olarak orduda çalışmış ilk kadın. 1854 yılında hastaneye vardığında başta doktorların tepkisiyle karşılaşmış ama yılmamış ve berbat hastane şartlarını iyileştimek için elinden geleni yapmış. Kendisi ‘the lady with the lamp’ (lambalı kadın) olarak da biliniyor bunun sebebiyse şu; geceleri hastane koridorlarında çalışıp bütün askerlerin rahat olduğundan emin olurmuş. Hatta Nightingale Kraliçe Victoria’dan yaptıkları için bir teşekkür mektubu bile almış! Kendiisi dünyada savaş bakımını ve sağlık hizmetlerini iyileştirmek konularında önemli bir miras yarattı.
3. Emmeline Pankhurst:
Pankhurst Suffragate hareketinin kurucu üyesi olarak da biliniyor. Bilmeyenler için Suggragetteler İngiltere’de kadınların oy hakkı için mücadele veren kadınlardı. Şiddet içeren eylemlerde de bulundular, bu yüzden Panhurst hapishaneye çokça kez girip çıktı.
1.Dünya Savaşı başladığında bütün hareketini savaşa giden erkeklerin işlerini almaya ve geleneksel olarak erkeklerin yaptığı işleri yapmaya teşvik etti. Bu sayede bütün Avrupaya kadınların da erkeklerle aynı işleri yapabileceğini kanıtlamış oldu. Kadınların da fırsat verilirse topluma ne kadar katılabileceğini kanıtlaması sayesinde 1918 ‘de Birleşik Krallık’daki kadınlara oy hakkı verildi. Hepimiz ona bir teşekkür borçluyuz.
4. Marie Curie:
Polonyalı bilim insanı Curie’yi hepimiz duymuşuzdur. Kendisi en çok bilinen bilim insanları arasında. Fransa’ya taşınıp onun gibi bilim insanı olan kocası Pieerre’le evlendi ve ünlü keşifini de orada yaptı. Ne bu önemli keşif? Radyoaktivite. Açıklamak gerekirse belli elementlerin tepkimeye sokulması ve bunun sonucunda doğan enerji. Bu keşifi sayesinde iki element daha keşfetti: Polonyum ve Radyum. Bu keşiflerin etkilerini özellikle hastanede görebiliriz; X-Ray’ler. Curie bilim dünyasında çığır açan keşifleri sayesinde biri 1903’de dieğri de 1911’de olmak üzere iki Nobel ödülü kazandı ve Nobel ödülü alan ilk kadın olarak aldı ve Nobel Ödülü alan ilk kadın olarak adını tarihe yazdırdı.
5. Coco Chanel:
Dudak uçuklatan fiyatlarıtyla Chanel markasından hepimiz haberdarız. Coco Chanel’de sadece markanın kurucusu değil aynı zamanda lüks modaya yön veren ilk kadın. 1900’lerde ilk dükkanını açtı. O zamanlar sadece şapka satıyordu. Zamanla kıyafet ve parfüm de satmaya başladı. Hatta 100 yıl geçmesine rağmen Chanel No 5 halen en çok bilinen ve tercih edilen parfümlerden biri.
Sadece şapkalardan çıkarak yarattığı markasının değeri şimdi milyarlarca poud. İşte buna etki denir.
6. Katharine Hepburn:
Hepburn bir moda ikonu olsa da kendisi daha çok önce Hollywood’da sonrasında da bütün dünyada kadın fikrini ve imgesini değiştiren kişi. 1930-40’yı yılların Hollywood’unda kadınların genellikle elbise yada etek giymesi gerektiği düşüncesi yaygındı. Hepburn bunu değiştiren kadın oldu, o kot pantolonlarıyla tanındı. Son derece bağımsız bir kadındı ve kendi oyunculuk kariyerini de o yönetti, bu da o dönem kadınların yapabileceği bir şey olarak görülmüyordu.
7. Rahibe Teresa:
12 yaşında Rahibe Teresa Hindistan’a gidip Hrisriyanlık mesajını yaymaya ve insanlara yardım etmeye karar verdi. Fazla erken bir başlangıç değil mi? Oradayken Hayırseverlik Misyonerleri adında bir grup kurdu. Bu grup şimdi dünyanın dört bir yanından 90’dan fazla ülkedeki kötü şartlarda yaşayan insanlara yardım ediyor. 1979 yılında çalışmaları için Nobel Ödülü aldı. Adına verilecek büyük yemeğin iptal edilmesini ve bütün paranın Kolkata’daki ihtiyaç sahiplerine verilmesini istedi.
Kendisine ait sadece iki eşyası olduğu söyleniyor: bir kova ve iki sari. Kendisi Roma Kilisesi tarafından aziz ilan edildi, etkilerinin bir sonucu olarak.
8. Margaret Thatcher:
Demir Leydi olarak da bildiğimiz Thatcher modern İngiliz politikasının yüzünü değiştiren kadın. Politik hayatına henüz öğrenciyken, Oxford Üniversitesinde başkanlık ettiği Muhafazakarlar Derneğiyle başladı. Sonrasında Milletvekili olan Thatcher asıl tarihi 1975 yılında İngiltere’nin en büyük partilerinden olan Muhafazakar Parti başkanı olduktan dört yıl sonra yazdı: Büyük Biritanya’nın ilk kadın başbakanı oldu. 1990’da istifa etmeye zorlandığında 20.yüzyılın en uzun süredir hizmet veren başbakanı olmuştu. Radikal fikirleriyle çoktan Demir Leydi lakabını kazanmıştı. Bazıları onu sevdi bazıları sevmedi ancak şu bir gerçek, Britanya politikasına kendi izini bıraktı.
9. Kraliçe 2.Elizabeth:
Kraliçe Elizabeth fark yaratan kadınlardan biri tabii. Kendisi Britanya’nın en uzun süre hizmet eden hükümdarıydı. Babasını kaybedip Kraliçe olduğunda henüz 25 yaşındaydı ve hayatının neredeyse her günü dikkat odağıydı. Biz kendisini İngiltere Kraliçesi olarak bilsek de kendisi aynı zamanda Commonwealth ülkelerinin başkanı, İngiltere kilisesinin başkanı, hem de İngiliz Ordusu’nun başkanıydı. Kendisi bütün dünyaya İngilizliği tanıtan kadındı ve Büyük Britanya’yı tahta geçtiği zamandan çok daha ileri bir noktaya taşıdı.
10. Kamala Harris:
Harris Amerika’nın ilk kadın başkan vekili olarak tarihe adını yazdırdı. Kendisi aynı zamanda bu görevi üstlenen ilk siyahi ve Güney Asyalı Amerikalı.20 Ocak 2021’de Harris, o zamanki başkan seçilen Joe Biden ile birlikte başkan yardımcısı olarak göreve başladı. Kamala daha sonra ABD tarihinin en kıdemli kadın politikacısı oldu. Ceza adaleti sistemi, polis vahşeti ve ırkçılık gibi konularda konuştu. Ceza adaleti sistemi, polis vahşeti ve ırkçılık gibi konularda konuşmalarıyla gündeme geldi.
Pek çok siyasi figür gibi Harris de hem eleştiri hem de övgü aldı. Ancak birçoğumuz Kamala’nın erkek egemen ortamlarda başarılı olmanın mümkün olduğunu gösterdiğini düşünüyoruz.
11. Oprah Winfrey:
Manşetlerden düşmeyen isimlerden biri de medya efsanesi Oprah Winfrey. Henüz 19 yaşındayken televizyon kariyerine başlayan Oprah. Kendisi Amerika’nın Nashville eyaletinde bir kanalda ana haberleri okuyan en genç ve ilk afro-amerikan kadın oldu. 1986’da Oprah Winfrey Show’a başladı ve 25 sene boyunca başarıyla devam etti. Sonrasında kendi televizyon kanalını kurdu: the Oprah Winfrey Network. Aynı zamanda yaptığı büyük ölçekli hayır işleriyle de biliniyor. Kendisi o kadar büyük bir iz bıraktı ki Oprah’ın Amerika Başkanlığına aday olması gerektiğini savunanlar bile var.
12. Jessica Ennis-Hill:
Ennis-Hill Londra 2012 Olimiyatları’nda milyonlarca insana ilham veren yıldızlardan biri. Bir sürü madalya alsa da tarihe adını 2012’de yazdırdı. Olimpiyatlar öncesinde oyunların ana yüzü olarak seçildi, yüzü İngiltere’nin her yerinde yer aldı.Yani baskının onu etkilediğini düşünürdünüz – ama zerre kadar değil. Jessica heptatlonda altın madalya kazandı ve sadece dört yıl sonra Rio Olimpiyatları’nda gümüş madalya kazandı. Kendisi heptalonda altın madalya kazandı sadece 4 yıl sonra Rio Olimpiyatları’nda gümüş madalya kazandı. Kısa bir süre sonra atletizmden emekli olduğunu duyurdu ve 2017 Yeni Yıl Onur Töreninde Dame ünvanını aldı. Kadınların atletizmde neler yapabileceğini bütün dünyaya göstererek iz bıraktı.
13. Malala Yousafzai:
11 yaşında bir Pakistan’lı bir kız çocuğuyken Taliban baskısı altında yaşamnın ne olduğu anlattığı günlüğünü anonim olarak yayınladı. Bu günlükte okula gitmek istediğini ancak Taliban rejiminin altında bunun mümkün olmadığını yazmasıyla bütün dünyada eğitim hakkı için mücadele veren kız oldu. Yazdıkları Taliban’ı rahatsız edince 2012 yılında Taliban askerleri tarafından vuruldu ancak hayatta kaldı. Bütün dünya ona yapılan bu saldırıyla ayağa kalktı. 14 yaşına geldiğinde Malala Nobel Barış Ödülünü kazanan en genç insan olarak adını tarihe yazdırdı. Kendisi büyüdü, üniversiteden mezun oldu, kitaplar yazamaya devam etti. Günümüzde halen dünyanın dört bir yanındaki kızların eğitim hakkı için mücadele veriyor.
14. Diana Spencer:
Prenses Diana şimdi Kral olan Prens Charles’la evlenerek Galler Prensesi oldu. Ancak bu listede yer almasının sebebi Kraliyetle olan bağından ziyade çeşitli hayır kurumlarına ve sosyal hizmet projelerine katılması. HIV/AIDS ile mücadele, çocuk hakları, madde bağımlılığı ve savaş mağdurları gibi konularda duyarlılık gösterdi, farkındalık yarattı. Özellikle AIDS hastalarına karşı yanlış bakış açısının yıkılmasında çok katkısı olduğunu söyleyebilirz.
Aynı zamanda evliliği içerisinde gördüğü psikolojik şiddeti ve maruz kaldığı aldatılmayı dile getirilmesiyle milyonlarca kadına yalnız olmadıklarını hissettirdi. Lady D günümüzde halen çok sevilen ve araştırılan kadınlar arasında.
15. Sabiha Gökçen:
Hepimizin tanıdığı Sabiha Gökçen sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın da ilk kadın savaş pilotu. Gökçen’in Atatürk’ün manevi kızı olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki soyadını da Atatürk’ün ona verdiğini biliyor muydunuz? Gökçen göke bağı anlamına geliyor. Bir süre orduda görev yapan Gökçen kadınların orduda görev yapmasına izin veren yasa çıkmadığı için bir süre sonra ordudan ayrılmak zorunda kaldı. 1953-59 yılları arasında Amerika’ya Türk kadınını ve Türk toplumunu tanıtmak amacıyla davet edildi ve Gökçen bu amaçla Amerika’da bu yıllar arasında bir tur düzenledi. Maxwell Hava Üssü’nde ”dünya tarihine adını yazdıran 20 havacıdan biri” seçildi. Bu ödülü alan ilk ve tek kadın havacı oldu. Gökçen hem tarihimizde hem de bütün dünya tarihinde iz bırakan Türk kadınlarından biridir. Saygıyla anıyoruz.
16. Ebrar Karakurt:
Ünlü voleybolcuya son dönem ülke gündeminden düşmüyor. Karakurt voleybola 12 yaşında başlamış. Ülkemize sayısız zafer kazandıran Milli Voleybol Takımı’nda oyuncu olan Ebrar sosyal medya hesabında sevgilisiyle yaptığı paylaşımdan sonra başarıları yerine özel hayatıyla ülke günemine oturmmuştu.Homofobik ve gerici eleştirilerle topa tutulan Karakurt’a bir çok insan destek verdi.
U18 ve U23 Milli Takımları’yla katıldığı Dünya Şampiyonasın’da ”En İyi Smaçör” ödülünü 2 kere kazandı ve Dünya Şampiyonu oldu. Türkiye A Milli Takımı formasıyla bronz madalya kazanması da sayabileceğimiz başarıları arasında. Karakurt bütün baskıya ve zorbalığa rağmen bir kadının neler başarabileceğini kanıtlayıp, iz bırakan kadınlar arasında.
17. Busenaz Sürmenli:
Sürmenli 2020 Tokyo Olimpiyatlarında ülkemize ikinci altın madalyasını kazandırdı. Ülkemizin boks spor dalında kazandığı ilk altın madalyayı getiren sürmenli kadınların boks gibi erkek egemen bir spor dalında neler yapabileceğini de göstermiş oldu.
18. Halide Edip Adıvar:
Halide Edip Adıvar, özellikle Milli Mücadele dönemindeki aktif rolü ve yazarlığıyla tanınıyor. Türk edebiyatındaki etkisi ve sosyal mücadeledeki katkıları, onu Türkiye’nin önemli entelektüellerinden biri haline getirdi. Adıvar’ın birçok eseri bulunmakta. ”Handan”, ”Sinekli Bakkal”, ”Ateşten Gömlek” en çok bilinen eserlerinden, bu eserlerin en önemli noktası ise dönemin sosyal ve kültürel meselelerine ışık tutması.
Türkiye’de Amerikan Koleji’nden mezun olan ilk genç kız olarak bilinen Adıvar, aynı zamanda ilk kadın hatibimiz. Cumhuriyet devrinin ilk kadın romancılarından biri olduğunu zaten biliyoruz. İlk kadın profesörümüz de o. Yani kendisinin ülke tarihimizde önemli izler bıraktığını söylemek yanlış olmaz.
19. Sertab Erener:
Türk müziğinin güçlü seslerinden biri olan Sertab Erener, sadece ülkemizde değil, uluslararası alanda da tanınan bir sanatçıdır. Erener’de genç yaşlarda müzik endüstrisine atılıp başarılı olanlardan biri. Sertab Erener’in müzik kariyerindeki önemli dönemlerden biri, 1997 yılında çıkardığı ‘Lâl’ albümüdür. Bu albüm, kendisini geniş bir dinleyici kitlesiyle tanıştıran ve Türk pop müziğinde önemli bir yer edinmesine katkı sağlayan bir başlangıçtı. Kendisi ülkemizin en yenilikçi ve önde gelen sanatçılarından. 2000’ler popuna şekil veren isimlerden biri.Sertab Erener, müzik kariyeri boyunca elde ettiği başarılarla sadece bir sanatçı olmanın ötesine geçmiş, kültürel ve müzikal bir simge haline gelmiştir. Türk müziğine kattığı zenginlikle, kalbinde müzikle atan herkesi büyülemeye devam etmektedir
Erener 2003 yılında Türkiye’yi Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil ettiği ‘Everyway That I Can’ ile birincilik elde ederek Türkiye’ye unutulmaz bir zafer kazandırdı ve göğsümüzü gururla doldurdu. Eurovision zaferi, Erener’in uluslararası alandaki başarısını pekiştirdi.
20. Afife Jale:
Türk tiyatro tarihinde iz bırakan, cesur duruşu ve sanatındaki devrimci yaklaşımıyla tanınan Afife Jale, Türk sahne sanatlarının öncülerinden biri. 1902 yılında İstanbul’da doğan Jale, yaşadığı dönemde kadınlar için sanat sahnesinde önemli bir yer edinmiş ve birçok ilki gerçekleştirdi. Kendisi ‘Müslüman kadın sahneye çıkmaz’ anlayışının hakim olduğu dönemde sahneye çıkan ilk Müslüman ve Türk kadındır. Aynı zamanda ilk Türk kadın kadın yönetmen de kendisidir. Kadınların sanata kazandırılmasında çok etkin rol almıştır. Yani Türk sanat dünyasında izini bıraktı diyebiliriz.