Ölçü sisteminin tarihi

Abdullah Ezik

İtalyan fizikçi Piero Martin’in ‘Dünyanın Yedi Ölçüsü’ başlıklı kitabı, insanoğlunun yeryüzündeki serüvenine ışık tutan, bu serüveni ölçüm aletleri üzerinden yeniden ele alan ve biçimlendiren bir kitap. Fizik ile yazıyı iç içe geçirerek okura dünyaya dair yeni bir bakışın kapısını aralayan kitap, nihayetinde ortaya koyduğu düşünce ve tezlerle kendisine yeni bir alan açar.

Piero Martin’in kitabı, salt başlığı üzerinden dahi okura birçok şey söyler: ‘Dünyanın Yedi Ölçüsü’. Bir de bu başlığı daha da anlamlı kılan, okura kılavuzluk eden bir alt başlık söz konusudur: ‘Parmak Uçlarından Karışlara, Metreden Saniyeye Evrenin Keşfi’. Bütün bir kitabın temel meselesini bu başlıklar üzerinden ele alıp değerlendirmek mümkündür. Martin, okura fizik tarihinden yola çıkarak bir şeyler anlatırken bunu insanlığın serüveni ile birlikte ele alır. Bu durum, onu bir bilim insanı olarak farklı yönlerde geliştirirken genel okuru da işin içerisine dahil ederek ortaya kapsamlı bir yapı çıkarır.

YEDİ TEMEL ÖLÇÜ BİRİMİ

Kitabın merkezinde bütün dünyanın ortak kültür hazinelerinden biri olan yedi temel ölçü birimi yer alır: Metrenin, saniyenin, kilogramın, kelvinin, amperin, molün ve kandelanın hikayesi kitabı boyunca dile getirilir. Her bir bölüm, kendi içerisinde ele aldığı ölçünün hikayesi, tarihçesi, işlevi ve uygulanış biçimiyle birlikte değerlendirilir. Böylelikle hem dünyaya dair somut bir bakış geliştirilir hem de ortaya bir hikayeler zinciri çıkarılır.

Dünyanın Yedi Ölçüsü, Piero Martin, Çevirmen: Burçe Kaya, 192 syf., Timaş Yayınları, 2024.

Geçmişten günümüze dünya, toplum ve tarih, hep bir ölçüm ile anlaşılmaya çalışılmış, bütün bir hikaye zamanla yaşamı anlama meselesi üzerine kurgulanmıştır. İnsan için dünya keşfedilmesi, deşilmesi, sırları ortaya konması gereken bir mefhumdur. Piero Martin de işte tam bu noktada araştırmalarına koyulurken dünyayı, dünya ile beraber hayatı anlamak için bir yol geliştirir. Hayata ölçüm aletleri üzerinden bakmayı deneyen Martin, nihayetinde kendisine yeni bir alan açmayı başarır.

Martin’in dünyayı algılama meselesi içerisinde ele aldığı ölçümler ve ölçüm aletleri, okura evrene, toplumu meydana getiren unsurlara ve bir yerde doğaüstünün sınırlarına dair birçok şey söyler. Öyle ki evren ve toplum, bu ölçümler üzerinden kendisine somut bir değer devşirir. Yüzyıllar boyu soyut unsurlarla kuşatılan, desteklenen, işlenen anlatı evreni ölçüm aletlerinin söz konusu olmasıyla somut değerlere ulaşmaya başlar. Böylelikle karanlık aralanır ve ışık kendisini göstermeye başlar. Bu, bir kırılmadır; çünkü insanlık için artık başka türden bir serüven söz konusudur.

Ölçüm aletlerinin kendi içlerinde ifade ettikleri değer kadar dünyayı algılama meselesinde de büyük bir yükü ortadan kaldırdığını ifade eden Martin, zamanla küçülen, büyüyen, hafifleyen, ağırlaşan birçok unsuru, değer ve nesneyi kendi zamanları içerisinde ifade ettikleri anlam üzerinden ele alır. Bir döneme, çağa, sürece değer katan nesneler, ancak ölçüm aletlerinin kullanılması, varlık ve karşılık bulmasıyla somut birer unsura dönüşür. Sözlü olan yazıya geçirilir, hayaller gerçeğe dönüşür, her bir nesne ifade ettiği rakamsal değer ile adlandırılmaya, çağrılmaya başlar ve böylelikle analitik çağa geçiş yapılmış olur.

DÜNYAYA ÖLÇÜMLER ÜZERİNDEN BAKMAK

“İnsanlık, geçmişini bilmek, bugünü anlamak ve geleceği planlamak için dünyayı ölçer” diyen Piero Martin, aslında bütün bir kitabın özünü bu cümle üzerinden ortaya koyar. Dünü olduğu kadar bugünü anlamanın yolu da ölçmeyi bilmekte, bütün bir dünyaya ölçümler üzerinden bakmakta geçer. Bu somut, elle tutulan, rakamsallaştırılan, değerlendirilebilen unsurlar dünyayı anlamlı, nesnel bir varlık kılar. Dolayısıyla Martin’in dile getirdiği ve kitabın kalbinde yatan bu cümle, birçok açıdan kendi içerisinde büyük bir değer taşır.

Piero Martin’in ilk olarak İtalya’da yayımladığı kitap daha sonra çeşitli dillere çevrilerek dünyada da kendisine geniş bir karşılık buldu. Öncelikle ABD, Almanya, Çin ve Japonya gibi ülkelerde okurla buluşan kitap, 2022 yılında Avrupa Birliği’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Galileo Prize’ın finalistleri arasına girdi. Burçe Kaya tarafından Türkçeye çevrilen, Timaş Yayınları tarafından yayımlanan, çizimlerle renklendirilmiş, popüler bilim ve kültür tarihinin iç içe geçtiği ‘Dünyanın Yedi Ölçüsü’, okura bilim ve uygarlık tarihine dair verdiği bilgi, sunduğu anlatılarla farklı bir yerde duruyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir