Anadolu Selçuklu ve Osmanlı devletleri döneminde en çok kullanılan, UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” listesinde yer alan Çini sanatı, Bitlis’te kadınların elleriyle gelecek nesillere aktarılıyor. Ahlat Kaymakamlığınca hazırlanan “Ahlat Çini-Seramik Atölyesi” projesi kapsamında, 170 yıllık Hamdi Efendi Konağı’nda kursa katılan 60 kadın, geleneksel Türk sanatlarının en önemlilerinden çiniciliğin inceliklerini öğreniyor. İhtişamı, tarihi dokusu ve mimarisiyle göz dolduran tarihi konakta birbirinden zarif çini eserler yapan kadınlar, bu ürünleri yıl sonunda açacakları sergide satışa sunarak aile bütçelerine katkı sunmayı hedefliyor. Çini ve seramik eğitmeni Kader Yumuşak, tarihi Hamdi Efendi Konağı’nda Selçuklu ve Osmanlı motiflerini yeniden yorumlayarak kadın kursiyerlere eğitim verdiklerini söyledi.
Ahlat’ın, Selçuklular’ın kültür ve sanat merkezi olmasından dolayı kursun ilgi gördüğünü belirten Yumuşak, şöyle konuştu: “Çini sanatını tahrirleme, boyama, sırlama ve fırınlama aşamalarının tamamını tarihi konakta bulunan atölyemizde yapıyoruz. Türk çini sanatının kadınların eliyle yeniden hayat bulmasını amaçlıyoruz. Atölyemizin tarihi bir konakta bulunmasından dolayı öğrencilerimiz otantik ortamda çini sanatını öğreniyor. “ 

Kursiyerlerden Gizem Arıkan ise Ahlat’ın bir Selçuklu şehri olmasından dolayı çini sanatına ilgi duyduğunu aktardı. Arıkan, “Hocamızdan çini sanatına dair tahrirleme, motifleme, Osmanlı motifi ve İznik çinisi gibi önemli bilgileri edindik. 3 aylık eğitimle güzel eserler ortaya koymaya başladık. Bu sanatı yaşamak ve böyle otantik bir mekanda bilgileri edinmek çok güzel. Katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Öğrendiklerimizi pratiğe dönüştürdüğümüzde bu ürünler ortaya çıkıyor. Kendimize ait geleneksel el sanatı ortaya çıkarıyor. Kazılarda ortaya çıkan Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait motifleri hocamız yorumlayarak eserlere uygulatıyor. Bu sanatı yapmak güzel bir duygu” ifadelerini kullandı.



Kursiyerlerden Gizem Arıkan ise Ahlat’ın bir Selçuklu şehri olmasından dolayı çini sanatına ilgi duyduğunu aktardı. Arıkan, “Hocamızdan çini sanatına dair tahrirleme, motifleme, Osmanlı motifi ve İznik çinisi gibi önemli bilgileri edindik. 3 aylık eğitimle güzel eserler ortaya koymaya başladık. Bu sanatı yaşamak ve böyle otantik bir mekanda bilgileri edinmek çok güzel. Katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Öğrendiklerimizi pratiğe dönüştürdüğümüzde bu ürünler ortaya çıkıyor. Kendimize ait geleneksel el sanatı ortaya çıkarıyor. Kazılarda ortaya çıkan Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait motifleri hocamız yorumlayarak eserlere uygulatıyor. Bu sanatı yapmak güzel bir duygu” ifadelerini kullandı.