Uzmanı uyardı: Glütensiz ürünleri yerken bir kez daha düşünün!

Glütensiz Beslenme ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir protein grubu olan glüten, çölyak hastaları, intoleransı olan bireyler ile hassasiyeti bulunan kişiler için sağlık sorunları oluşturabiliyor. Ancak bu rahatsızlıklara sahip olmayan bireylerin de kilo verme amaçlı glütensiz beslenmeyi tercih ettiği biliniyor.

Uzman Diyetisyen Aksu, glütensiz beslenmenin bağırsak sağlığını iyileştirdiğini belirterek, başta şişkinlik ve hazımsızlık olmak üzere bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarını azaltabileceğini aktardı.

Glüten tüketimini azaltan bazı kişilerin kendilerini daha enerjik hissettiklerini ve kilo verdiklerini söylediğini vurgulayan Aksu, “Ancak bunun tamamen glüteni bırakmakla mı, yoksa daha düzenli ve sağlıklı beslenmekle mi ilgili olduğu tartışmalıdır” ifadelerini kullandı.

Aksu, glüten içermeyen ürünlerin genellikle daha işlenmiş olup besin değerlerinin düşük olduğuna işaret ederek, “Özellikle lif, vitamin ve mineral açısından eksik olabilirler. Bunun yanı sıra glüten içermeyen ekmek ve makarna gibi ürünler normal muadillerine göre daha yüksek yağ ve karbonhidrat içerebilir, bu da sağlıklı bir kilo kontrolü için dikkat edilmesi gereken bir faktördür.” değerlendirmesini yaptı.

“Gerekli Besin Öğelerini Kaçırabilir”

Birçok kişinin glütensiz diyetlerin kilo vermeye yardımcı olduğuna inandığına dikkat çeken Aksu, şunları kaydetti:

“Gerçekte ise glütensiz beslenmek, karbonhidrat tüketimini azaltıp beslenme düzenini düzenlediği için kilo kaybına katkı sağlayabilir. Ancak yanlış besin seçimleri ve işlenmiş glütensiz ürünlerin fazlasıyla tüketilmesi, aksine kilo alımına neden olabilir. Glütensiz beslenmek isteyenler için doğal olarak glüten içermeyen besinler arasında pirinç, kinoa, mısır, patates, mercimek, et, balık, yumurta, süt ürünleri, sebze ve meyveler bulunur. Bu besinleri doğru şekilde tüketmek, sağlıklı bir glütensiz beslenme planı oluşturmanın anahtarlarındandır.”

Aksu, bazı glütensiz gıdaların aynı zamanda yüksek yağlı ve kızarmış yiyecekleri de içerebildiğinden kilo alımına neden olabileceğini belirterek, sadece glütenden kaçınmaya odaklanmanın, gerekli besin öğelerini kaçırmaya da neden olabileceğini anlattı.

Aksu, glütensiz beslenmenin, çölyak hastaları ve duyarlılığı olan kişiler için bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, hastalığı olmayan diğer bireyler için bu beslenmenin doğru planlanmadığı takdirde besin ögesi eksikliklerine neden olabileceğini kaydetti

Kişilerin kendi ihtiyacını değerlendirerek, glütensiz beslenmeyi bir moda akımı olarak değil, bilinçli bir karar olarak uygulamalarına, beslenme ve diyet uzmanlarına danışarak seçim yapmalarının en sağlıklı yol olacağına işaret eden Aksu, “Glütensiz diyet tercih eden kişilerin, beslenme yetersizliklerini önlemek için dikkatli bir şekilde planlanmış beslenme programlarını uygulaması tavsiye edilir” değerlendirmesini yaptı.

Related Posts

Bill Gates, servetinin yüzde 99’unu Gates Vakfı’na bağışlıyor

ABD’de Microsoft’un kurucu ortağı milyarder iş insanı Bill Gates, kişisel servetinin yüzde 99’unu sağlık ve eğitim alanında çalışmalar yürüten Gates Vakfı’na bağışlayacağını açıkladı.

Özel Gereksinimli Bireyler İçin İlk Eğitim Tamamlandı

Özel gereksinimli bireyler için düzenlenen eğitim başarıyla tamamlandı. İzmir’de gerçekleşen eğitim üç gün sürdü. 

Uzmanı uyardı: ‘Kanser tedavisinde bitkisel kürlere dikkat’

Bilimsel dayanağı olmayan ürünlerin hastalara zarar verebileceğine dikkat çeken Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Akosman, “Bazı bitkisel kürler karaciğer enzimlerini etkileyerek ilaçların metabolizmasını değiştirebilir, hatta bazı vakalarda hayati riskler oluşturabilmektedir. Bugüne kadar bitkisel kürlerin kanseri tedavi ettiğine dair bilimsel olarak kanıtlanmış hiçbir klinik veri bulunmamaktadır. Bitkisel ürünler yanlış zamanda ve dozda kullanıldığında faydadan çok zarar getirebilir. Bu nedenle onkoloji hekimiyle iş birliği içinde olunması hayati önem taşır” dedi.

Türkiye’de Her 1000 Ölümden 3’ü Astım Kaynaklı!

Astım kronik bir akciğer hastalığı. Dünya Astım Günü nedeniyle Türk TORAKS Derneği önemli bir açıklama yaptı. 

Çocuklarla cinsellik hangi yaşta, nasıl konuşulmalı?

Yaygın kanının aksine çocuklarla cinselliği konuşmak için ergenliği beklemeye gerek yok. Peki çocuklarla cinsellik hakkında nasıl konuşmak gerekiyor?

Uzmanından ağız gargarası için uyarı: ‘Seçerken üç kez düşünün’

Diş Hekimi ve Ağız, Diş, Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, özellikle alkol ve asit bazlı ağız gargaralarının tat alma duyusunun kaybından diş minesinde erozyona, ağız mukozasında ülser oluşumuna kadar birçok risk içerdiğini belirterek, “Ağız gargarası seçerken üç kez düşünün” dedi.