“`html
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Babacan, konuşmasına Pençe-Kilit Harekatı sırasında yaşamını yitiren 12 askeri anarak başladı. “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyorum. Tedavi gören askerlerimize de acil şifalar temenni ediyorum. Bu acı, milletimiz için gerçekten büyük bir kayıptır. Başımız sağ olsun. Allah, bu millete bir daha böyle acılar yaşatmasın. Olayla ilgili henüz net bir açıklama yapılmadı. Söz konusu durumun tamamen araştırılmasını ve netliğe kavuşturulmasını bekliyoruz. Konuyu titizlikle takip edeceğim” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin yıldönümüne yaklaşıldığını hatırlatan Babacan, “15 Temmuz 2016 akşamı, Gazi Meclis başta olmak üzere birçok hedefe aynı anda saldırılar düzenlendi. Aziz halkımız, demokrasiye karşı işlenen bu ihanet girişimine karşı koyarak kendi iradesine sahip çıktı. Tek silahları cesaretleri olan vatandaşlarımız, yaşı, cinsiyeti fark etmeksizin meydanları doldurarak egemenliklerine sahip çıktılar. 15 Temmuz gecesi, halkımız bir araya geldi ve bütün dünyaya ‘Bu topraklarda irade millettindir’ mesajını verdi. O gece, köprülerin tutulduğu ve silahların halka yöneltildiği o süreçte cesaretle direnen tüm vatandaşları saygıyla selamlıyorum. 15 Temmuz’da 251 vatan evladımızı kaybettik. Hepsini rahmetle anıyorum. Unutmayalım ki, her daim olduğu gibi, geçmişte darbelere karşı nasıl dimdik durduysak, bugün de ve yarın da milletimizin yanında olacak, demokrasiyi ve özgürlükleri savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Ülkemiz, yargı aracılığıyla siyasetin şekillendirilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyor” diyerek, gündemdeki her haberde soruşturmalar, gözaltılar ve tutuklamaların yer aldığını belirtti.
Babacan, “Eğer iktidarın gerçekten yolsuzlukla mücadele gibi bir amacı varsa, bu soruşturmaların adil ve tarafsız bir şekilde, hem iktidar hem de muhalefet belediyelerini kapsaması gerekir” dedi.
“ADALET, SİYASİ GÖRÜŞE GÖRE ŞEKİLLENMEMELİDİR”
Mart ayından bu yana devam eden soruşturmaların yalnızca muhalefet belediyelerini hedef aldığını ifade eden Babacan,“Gerçek adalet, tarafsız ve ayrımcı olmadan işler. Adalet, yalnızca hukuku ve hakkı esas almalıdır. Eğer bir suç iddiası varsa, bunun kesinlikle soruşturulmasını ve suçlu bulunanların hesap vermesini bekleriz. Ancak, sürecin işletiliş biçimi, kesinlikle bir hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayan bir durumu gözler önüne seriyor. Eğer düzgün bir yönetim hedefliyorsanız, şeffaf olmalısınız. Her zaman hesap vermeye hazır olmalısınız” şeklinde konuştu.
“BU GÜZEL ÜLKE ARTIK YOLSUZLUKLARLA ANILMAKTA”
Uluslararası kuruluşların verilerine göre, Türkiye’nin yolsuzlukla mücadelesinin 2013 yılından bu yana kötüleştiğini belirten Babacan, şunları kaydetti:
“Türkiye, 2013 yılına kadar yolsuzluk algı endeksi ile olumlu gelişmeler gösterdi. Ancak daha sonra yöneticiler, bu sözleşmelere uymamaya başladı. Uydurulmuş fetvalarla, ‘bu rüşvet değil’, ‘şu şekilde yaparsan yolsuzluk olmaz’ gibi tanımlamalar ortaya çıktı. Sonuç olarak, 2013 yılından bu yana Türkiye uluslararası yolsuzluk endeksinde kötüleşti. 11 yıl içerisinde yolsuzluk oranları yükselmeye devam etti. Artık bu büyük ve güzel ülke, dünyanın gözünde yolsuzluklarla anılan bir ülke konumundadır.
Bu süreç, yalnızca Türkiye medyasında değil, dünya genelinde gündem olmaya başladı. Artan yolsuzluklar uluslararası basında geniş bir şekilde yer buluyor. Müslüman bir ülkenin, dünya genelinde yolsuzluklarla anılması beni derin bir utanç içinde bırakıyor. Hem de dinin kutsallarını sürekli ön plana çıkaran bir hükümet döneminde yaşanıyor. İnsanlar, Türkiye’deki gelişmeler nedeniyle ‘Müslümanlık’ ve ‘yolsuzluk’ kavramlarını yan yana anıyor.” Dedi. Babacan, geçmişte yolsuzlukla mücadelede gerekli adımların atılmadığını tekrarladı.
BABACAN’DAN AKP’YE: “GERÇEK BİR SAMİMİYET VAR MI?”
Babacan, siyasi etik ve yolsuzlukla mücadele yasaları hazırladıklarını, fakat bunların Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2014-2015 yıllarında reddedildiğini söyledi.
“O dönemde Erdoğan, ‘Eğer bunları yaparsak, partimize il ya da ilçe başkanı bulamayız’ demişti” diyerek, tamamen siyasi kaygılarla yola çıktıklarını ifade etti.
Babacan, “Kimse bu süreçleri yalnızca bir yolsuzlukla mücadele olarak göstermeye çalışmasın. Sizleri çok iyi tanıyoruz, dertlerinin ne olduğunu da biliyoruz. Şu an anlaşılan, muhalefeti yok etmek için yapıldığıdır” dedi.
CEVDET YILMAZ VE MEHMET ŞİMŞEK’E ÇAĞRI YAPTI
“Erdoğan’a soruyorum; yolsuzlukla gerçek bir mücadele vermek istiyor musunuz? Yoksa sadece bahane mi arıyorsunuz?” şeklinde sorular yöneltti. Babacan, Avrupa Birliği’nin kamu ihale yasasının Meclis’ten geçmesi gerektiğini vurguladı. “Tasarruf sağlamak için en etkili yol, Türkiye’de Kamu İhale Yasası’nı Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu hale getirmektir. 28 ülke şu anda bu sistemi kullanıyor. Neden bu konuda adım atmıyorsunuz?” diye sordu.
Babacan, “Erdoğan, yolsuzluklarla ilgili konuları yargıya bırakıp kendini aklayamaz. Asıl sorumluluk sizde” diyerek sesini yükseltti. “Son 11 yıl boyunca yolsuzluklar arttıysa, bu sizin gerekli tedbirleri almamanızdan kaynaklanıyor” ifadesini kullandı.
“BUNLARI KABUL ETMİYORUZ”
Babacan, “Yolsuzlukları önlemenin yolu, baştan tedbir almaktır. Gerekli önlemleri almadınız ve yapılan tüm uyarıları göz ardı ettiniz. Şimdi sadece muhalefet belediyeleri üzerinden yolsuzlukla mücadele yürütmek, kimseye inandırıcı gelmiyor” şeklinde konuştu.
“Samimiyet testi ortada. Gelin Meclis’te bir ‘Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’ kuralım. Korkmuyorsanız, belediyelerinizden eminseniz, iddialarını araştırmak için komisyona el birliğiyle katkı sağlayalım” diyerek sözlerini sonlandırdı.
“`
